İşçi ve işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmadığı durumlarda, işveren işçiye en geç iki ay içinde iş koşullarını açıklayan bir belge vermekle yükümlüdür. Bu belge, genel ve özel çalışma koşullarını, çalışma süresini, ücretleri ve sözleşmenin süresini tanımlamalıdır. Ayrıca, fesih durumunda tarafların uymaları gereken hükümler de belgede yer almalıdır. İş sözleşmesi feshedilirken, işçinin görev tanımının önceden belirlenmiş olması ve talimatlara uyması önemlidir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, işe iade davasında işçinin görev tanımının dışında kalan bir konuda aksama yaşaması nedeniyle iş sözleşmesinin haksız bir şekilde feshedildiği kararına varmıştır. Bu karar, işçilerin görevleriyle ilgili açık bir tanıma sahip olmalarının ve işverenin de iş sözleşmesi fesihine karar verirken geçerli ve açık bir nedene dayanması gerektiğini göstermektedir.
Bir diğer önemli nokta da, iş mahkemesine dava açmadan önce arabulucuya başvurma şartıdır. Bu nedenle, iş iade davalarında itiraz etmek için Yargıtay’a başvurma seçeneği artık mümkün değildir.
İşverenler, iş sözleşmesi yaparken bu tür ayrıntılara dikkat etmelidir. İşçilerin görevleri ve sorumlulukları açıkça tanımlanmalı, talimatlar belirtilmeli ve fesih durumlarında tarafların hakları ve yükümlülükleri dahil olmak üzere tüm koşullar belirtilmelidir. Bu şekilde, işverenlerin ve işçilerin haklarının korunması ve iş sözleşmesi feshi durumunda haklı nedenlerin açık bir şekilde gösterilebilmesi sağlanacaktır.